Niş alanların başında gelen lazer kaynak sektörü yatırımcılar için büyük fırsatlar barındırıyor. Ancak sektör şu sıralar zor bir dönemden geçiyor. Yıllar önce sektördeki boşluğu fark ederek alana yönelen girişimcilerden Laser Isse Yönetim Kurulu Başkanı Seçkin Birzat; sektörün yaşanan küresel ekonomik kriz ve kurdaki dalgalanmalardan nasibini aldığını söyledi. Bunun yanı sıra sektör olarak Çin’in istilası altında olduklarını da anlatan Seçkin Birzat, “Çinli firmaların ‘kalitesiz ürün çöplüğüne’ döndü ülke. Çin’den gelen makinelerin fiyatı bizimkinin üçte biri. Yatırımcılar fiyat farkının cezbetmesiyle Çinli markalara yatırım yapıyor. Sadece lazer uygulamalarında son 2-3 yılda 1 milyar Euro’yu bulan ithalatlar oluştu. Bu konuda devletin yerli üreticiyi desteklemesini ve koruyarak ithalatı önlemesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
ROTAYI YURTDIŞINA KIRDI
Yurtiçi taleplerde de yüzde 50’lik bir düşüş yaşandığını anlatan Birzat, “Maalesef Türkiye’de elde edeceğimiz kar marjları bizim büyümemize olanak tanımıyor. O nedenle rotayı tamamen ihracata çevirdik. Üretimimizin yüzde 40’ı iç pazar, yüzde 60’ı ihracata gidiyor. Yurtdışı pazarlarımız arasında Avrupa ve ABD birinci önceliğimiz. 56 ülkede çalışan makinelerimiz var” dedi. Geçen yıl Almanya’da Laser Isse Europe GmbH ismiyle bir fabrika yatırımı yaptıklarını söyleyen Birzat, bu yılki yatırımlara ilişkin olarak şu bilgileri verdi: “Amerika’da Laser Isse USA Inc ismiyle bir fabrika kurduk. Bu yıl makine ve inşaata 6-7 milyon Euro, Ar-Ge ise 1 milyon Euro’luk yatırımı yapacağız. Önümüzdeki yıl eylül-kasım ayında 4 bin metrekarelik bir artı kapasite ile yüzde 50 bir büyüme hedefliyoruz. Yine Çatalca’da 40 bin metrekare hedeflediğimiz bir fabrika yatırımı var. Yönetim bizde kalabilecek şartlarda bir partner bulabilirsek 1.5-2 yılda yapmayı planlıyoruz.”
UNICORN OLMAK İSTİYOR
2003’te keşfettiği lazer alanında, ürettiği lazer kaynak makineleriyle bugün 23 sektöre dokunan girişimci Seçkin Birzat, ortağı Burak Çelikkaya ile alanda teknoloji ihraç ederek 1 milyar Euro değerlemeye ulaşan ilk Türk firması olmak istiyor. 2029’da unicorn olmayı hedefleyen Birzat, “Türkiye’nin ihracatta kilogram başına düşen ortalama değeri 2 dolar civarında. En son yaptığımız ihracatın kilogram değeri ise 100 Euro’nun üzerinde. Sektörde çok ciddi bir söz sahibiyiz, o nedenle de rakip firmalar tarafından sürekli satın alınmak için çok ciddi bir taciz altındayız. Ancak hedefimiz unicorn olana kadar hisse çoğunluğunun bünyemizde kalması” diye konuştu. Birzat, bu yıl için 10 milyon Euro ihracat hedeflediklerini gelecek yıl içinse bu hedefi 15 milyon Euro’ya çıkartmak istediklerini söyledi. Şu ana kadar 56 ülkeye 1800’ün üzerinde sistemi üreterek gönderdiklerini belirten Birzat, “150’nin üzerinde kişi istihdam ediyoruz. 50’yi aşkın mühendisimiz, 4 binin üzerinde bir müşteri portföyümüz var. 1200’ü yerli geri kalanı yabancı” dedi.
FİKRİ FUARDA BULDU
Iğdır’da öğretmen bir baba ile ev hanımı bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Seçkin Birzat; küçük yaşlarda babasının ek gelir yaratmak için yaptığı işlerde çalışarak iş hayatına başladı. İlkokuldan sonra İTO Anadolu Ticaret Lisesi’ne giden Birzat, lise biter bitmez Londra’da bir staj programıyla eğitim aldı. İçinde hep bir girişimcilik ruhu olduğunu anlatan Birzat, “Sık sık fuarları gezmeye başladım. Birmingham’da katıldığım bir fuarda adamın biri, ismimi lazerle bir kaleme yazdı ve bana hediye etti. Ben bu fikre vuruldum. Bu konuda neler yapabileceğimi düşünmeye başladım. Araştırdım ve Türkiye’de hiçbir yerde lazer markalama cihazı olmadığını gördüm. Bu işi yapmaya karar verdim” şeklinde özetledi alana giriş hikâyesini.
‘BÜYÜYEMİYORUZ’
Çorlu, Gebze, İzmir, Eskişehir gibi şehirlere üretimlerini taşımak istediklerini ancak büyüyemediklerinden yakınan Birzat, şunları kaydetti: “Çünkü o çekirdek kadromuzu kaybediyoruz. İnsanlar evini, ailesini ve çevresini bırakıp dağılamıyor. 80 kişiyken Eskişehir’e gitmek istedik 60 kişi gelemem dedi. En büyük sıkıntımız şu anda dünya standartlarındaki bir fabrikaya sahip olamamız. Üretimini yaptığım makine benim üretim sahamın tamamını kapsıyor. O makineyi çıkartmadan yeni bir işe başlayamıyorum. Bundan dolayı iş kaybediyorum. Sadece bu yıl içerisinde kaybettiğimiz işin değeri 7.5 milyon Euro’yu buldu. İşi alabilecek kapasitemiz var ancak fiziki olarak yeterli olmadığımız için zamanında teslim edemiyoruz. Şu anda bir arsamız var. Ancak inşaat fiyatları uçtu, dövizdeki belirsizlikler, kredi bulamamız nedeniyle hayata geçiremedik. Bu kapsamda girişim ve arayışlarımız sürüyor.”